KIPRIS HAREKATI |
GUNCEL TARİH KONULARI |
KÜRT SORUNU : |
ERMENİ SOYKIRIMI: |
EGE SORUNU : |
KIPRIS HAREKATI: |
BATI TRAKYA SORUNU |
SİNOP FACİYASI: |
KIBRIS
HAREKATI NEDEN MAGOSA DEGIL DE GIRNE SAHILI Baskin niteliginde bir harekat planladik.Daha önce tespit edilen ve magosa’nin 36 km. kuzeyindeki Bogaz’a çikis planindan vazgeçildi.Allah’tan vazgeçilmis,zira sonradan Rumlarin bu palnlari ögrendikleri ve ona göre tedbir aldiklari ögrenildi.Üzerinde durulan nokta adanin karakteristigi idi.Magosa civarindan yapilacak bir çikartma tehlikeliydi.Rumlar çok genis ve rahat olan ,Magosa -Lefkosa yolunun etrafini çesitli birlikleriyle kapatmislardi.Kontrol ellerindeydi.Üstelik Temmuz ayioldugundan o bölgede binlerce turist vardi.Nüfusu yüzbini askin bir sehir içinde ,çikartilacak birkaç bin türk askeri kayboluverirdi.Bundan dolayi Girne’nin batisindaki küçük bir plajdan çikilmasi ve son derece dar,virajli (bir kamyonun yolda kalmasi tüm trafigi durdurabiliyordu)ve yüksek Besparmak Daglari ‘nin güç geçit vermesine ragmen Girne-lefkosa yolu seçildi KOCATEPE NEDEN BATTI 21 Temmuz Pazar .Sabahin erken saatlerinde bölgeyi tarayan kesif uçagindan bir rapor gelmisti:8-11 kadar gemi, Kibris’a dogru 10 mil süratle ilerliyorlar,aralarinda 8 mil mesafe var,toplu halde görünüyorlar. Bir gün önce Mugla Valisi’nin Bölge Jandarmasi’ndan ve MIT’in Rodos’taki istihbaratindan Yunan gemilerinin kamyon ve silah bindirdikleri yolundaki istihbaratini ,ordunun elektronik istihbarat teskilati dogrulamis ve Yunanlilarin "Hazir olunmasi ve kitalarin gemilere binmesi"yolundaki bir mesajini yakalamisti.Sabahin ilk saatlerinde de kesif uçaginin raporu gelince ,hepsi birlestirildi ve bir sonuca varildi:Yunanistan Kibris’a büyük bir kuvvet yolluyordu. Ecevit’e göre gerekirse vurulmasi zorunlu olacakti.Genelkurmay çok önem veriyordu.Konvoy niteligi hakkinda o ana kadar verilen bilgilerde eksiklik vardi.. Ortada birden bire bir "Yunan konvoyu" sözü dolasmaya baslamis ve harekatin gelecegi de bu konvoya baglanmisti. Kesif uçagi ise devamli raporlar yolluyor ve 11 civarindaki gemi konvoyunun Kibris yönünde seyrettigini bildiriyordu.Ancak havanin puslu olmasi ve uçakta silah bulunmamasi sebebiyle alçalip gözle tespit yapamiyor, dolayisiyla bir türlü gemilerin ne tasidiklarini ,bandiralarini çikaramiyordu.Istihbarattan gelen raporlar,yan veriler ve yapilan degerlendirmeler sonunda karar kesin olarak verildi: Bunlar Yunan gemileridir ve sayilari 11’dir. Bu Kocatepe için sonun baslangicina ilk adimdi.Daha sonra kesif uçagi degerlendirmesinde bu gemilerin tesadüfen bir araya gelmis ticaret gemileri oldugunu ve 8 tane sayabildigini,ancak cephane tasidiklarini belirtti. Saat 11:00 civarinda kesif uçagindan gelen iki rapor ,Deniz Kuvvetlerinin kuskularini arttirdi."Aynen bizimkilere benzeyen 3 muhrip görüyorum".Ikinci mesajda muhrip sayisinin 9’a çiktigini bildirdi. Her iki ülke de Amerikan yardimindan ayni tip muhrip aldiklarina ve Türkiye’nin o bölgede hiçbir gemisi bulunmadigina göre bunlar Yunan gemileriydiler. Acaba? 6. Filonun nerede oldugu kesin biliniyormuydu?Çok yüksekten hem de deniz kesfine alismamis pilotunbir hatasi mümkün degil miydi? Adatepe,Kocatepe ve Fevzi Çakmak muhriplerne sabah 10:00 sularinda arzi ve tulu verilerek 8-10 gemilik Yunan konvoyuna hücum edilebilecegi bildirilmis,üç muhrip de Albay Irfan Tinaz komutasinda Girne açiklalarindaki destek bombardimanini kesip ,süratle verilen bölgeye hareket etmislerdi. Basbakan ,gemilerin milliyetlerinin tespit edilmesini ,eger Yunanliysa önce ihtar edilmesini durmadiklari takdirde ates açilmasini belirtti.Yunanistan’in Kibris’a büyük bir güç gönderdigine öylesine inanilmisti ki Ecevit bu gemilerin mutlaka durdurulmasi gerektigini her firsatta dile getiriyordu. Yunanistan ise Kibris’a dogru giden hiçbir Yunan gemisi olmadigini olursa da Türklerin batirabilecegini söylüyordu.Deniz Kuvvetlerinin yaptigi hesaplara göre bölgeye gitmeleri emri verilen birligin (Adatepe,Çakmak,Kocatepe)kesif uçaklarindan verilen konvoyun hiziyla ilgili bilgiler degerlendirilmis ve yetisemeyecekleri saptanmisti.Üstelik zirhli gemiler de vardi.Yetersiz kalinabilirdi,hava ile koordineli bir taarruz gerekli idi.Hava ve Deniz kuvvetleri komutanlari arasinda geçen bir konusmada ;bölgede Türk gemisi olup olmadigi konusunda beraber hareket edilmesi aksi takdirde KENDI GEMILERIMIZI DE VURABILECEGIMIZ ihtimali üzerinde duruldu. Saaat 12:18 ‘de H.K. Kom Org. Emin Akkaya ‘nin emriyle adadaki kuvvet karagehinda bulunan uçaklara taarruz emri verilmisti.O sirada kimse Kocatepe’nin ölüm fermanin verildiginin farkinda degildi. Adatepe,Fevzi Çakmak ve ve Kocatepe’den kurulu Türk birligi tam bu sirada Arnavut Burnu’nu dönmüstür.Birlik Arnavut Burnu’nu döner dönmez,sahilden firlayiveren üç hücumbotun saldirisina ugradi...Karsilikli ateslemeler ve ikisi batirildi.Biri ise sahile kaçti.Kaçani aramak için geri döndüler ,bir süre arastirdilar.Fakat iyi gizlenmis olacak görülemedi.Bu çatisma yaklasik yarim saat kadar sürmüstü.Durumu Ankara’ya bildirdiler ve MEVKILERINI VERDILER...Baf’a dogru hareket ettiler.Çiplak gözle veya radariyla konvoyun yerini belirlemeleri gerekirdi.Zira radarlari konvoyun yeri diye verilen bölgeyi içine aliyordu.Sonunda radarda bir tespit yapildi.Bunlar ikisi Baf’a biri de Libya’ya dogru giden üç ticaret gemisinden baska bir sey degildi. -Komutanim yasak bölge içinde ,25 mil uzagimizda üç ticaret gemisinden baska bir sey yok..Bunlardan ikisi Baf’a biri de Libya’ya dogru gidiyor.Libya yönüne giden biraz sonra yasak bölgeden çikacak. Birlige o sirada Ankara’dan yeni bir emir çikti:Konvoya geri dönmesini söyleyin.Aksi halde hücum edin.Eger dönerse asagidaki hedefleri bombalayarak tekrar eski pozisyonunuzu (Girne ) alin..Gelen emirle bölgede konvoyun bulunmadigi gerçegi birbirini tutmadigi için ,kesif uçaklarinin son bir defa gözle kesif yapmasi istendi.Birlik komutani Irfan Tinaz (Adatepe’nin komutani)da endiselenmeye baslamisti. Birkaç dakika sonra karakol uçaginin viziltisi,arkasindan da sivrisinek gibi iki geminin üzerine alçalarak daireler çizdigi görüldü.Merakla gelecek rapor beklenmeye baslandi.Her seyi degistirebilecek bir rapordu bu.. Cizirtili telsizden kesif pilotunun tane tane sözleri dökülmeye basladi: Gemilerin üstündeyim su anda ...Bayraklari yok..Birinin adini okuyabiliyorum..Line MESSINA ..Digerini göremiyorum. Iyicealçalip bak oglum Alçaliyorum... Yükleri kamufle ..üstü örtüyle örtülmüs ,ancak birinin üstünde taksi tipi otomobil var..anormal hiçbir sey yok..Bulundugum yerden bizim muhripleri de görebiliyorum..ETRAFTA BASKA HIÇBIR GEMI YOK..KONVOY BU IKI GEMIDIR ..Tamam Konvoy bu iki gemi midir?..hani muhripler ?Hani sekiz ,dokuz veya onbir gemi? Bu sirada Türk uçakalri havalanmisti.(48 uçak görevlendirilmisti)Ilk filo binlerce metre tepeden ,kendilerine verilen mevkiinin çok yakininda (o kadar yukaridan 20-30 milin farkini anlayabilmek imkansizdir)üç muhrip birden görüverdi...Civarda baska hiçbir gemi toplulugu yoktu.Kendilerine verilen emir ile tam uyusan bir durum idi.Korkunç bir süratle dalip bombalarini birakmaya basladilar.Ilk dalisi yapan filodaki pilotlar da durumdan kuskulanmislardi.Gemilerdeki Türk bayraklarini görmüslerdi.Ancak gemiler uçaklari baraj atesine tutmuslardi.Türk gemisi ona ates edemezdi.Yunanlilarla ayni tip gemilerimiz vardi.Rahatça bir aldatmaca yapabilirlerdi.frekanslara girip Türkçe konusan Yunan ve Rumlarla ilgili olaylar anlatilmisti kendilerine .Aldiklari emir kesindi.stelik emir ile karsilastiklari durum uyuyordu.Çikartma gemileri ortada görünmüyor ancak muhripler vardi.Hücumu kesip geri dönemezlerdi.Aldatmaca sonucu gemiler Baf’a girebilirler ve ellerinden kaçirmis olurlardi.Savasin her ani önemliydi. Birligin komutani Kurmay Kd. Albay Irfan Tinaz o anda kendi gemisi Adatepe’de degildi.Çakmak’a geçmisti.Derhal Çakmak ,Adatepe’nin yanina gelerek uçaklara baraj atesi açmalarini ve kuzeye çekilmelerini emretti.Uçaklarin dalarak bombardimanlarini önlemek için uygulan bir tedbir idi.Bunun üzerine uçaklar roket atesine geçtiler.Ilk yarayi Kocatepe aldi Roketlerden biri tam bacadan içeri girdi ve SHM’yi dagitiverdi.Bundan sonra iki taraf arasinda konusmalar basladi.Gemiler Türk olduklarini söylüyor,uçaktakiler süpheleniyor,ancak emin olamiyorlardi.Uçaktakiler birbirlerine sordular sonra tekrar dalisa geçtiler .Kocatepe yarali bir balik misali denizin ortasinda kalakalmisti.Kiç topu infilak etmis,bas makine ve bas kazan mahvolmustu.Bunu gören jetlerin tümü buraya hücum ettiler.Adatepe ve Çakmak bunu firsat bilip kuzeye çekilmeye basladilar.Ancak Kocatepe oldugu yerden kipirdayamiyordu.Arka arkaya gelen isaberle gemi alev almis ,personel dumandan içeride bunalmisti.Gemiyi kurtarma imkanin kalmadigi belliydi.Pompalar kullanilmadikça ne yapilabilirdi ki...Telsizlerin tamami elden çiktigindan ,seyyar muharebe cihazi ile durum Birlik Komutani Irfan Tinaz’a bildirildi:"Gemiyi terketmekten baska çare yok." Komutan Güven Erkaya ,son bir defa daha durum raporu aldi:"Agir cephanelik her an patlayabilir."Bu geminin, içinde herkesle birlikte havaya uçmasi anlamina geliyordu.Etraftada hiç uçak görünmüyordu.Hareket edilecekse simdi tam vakti idi. " Gemiyi terk etmeye hazir olun" 20-25 kisi o ana kadar ölmüstü.Asagiya odalara alindi bazilari,Kozmik bilgiler ,emirler yakilmaya baslandi.Geminin batisini kolaylastirmak için vanalarin açilmasi gerekiyordu.O da olmadi ,zira yangindan içeriye girilemiyordu.kocatepe son anlarini yasiyordu.o sirada teknik cihazlar imha edildi.205 kisi sallara dolarken (uçaklar her an gelebilir ve felaket büyüyebilirdi),Güven Erkaya gemiye yasli gözlerle son bir defa daha dolasmaya çikti. Artik yanginin sicakligi ve cephaneden gelen isi yüzünden ayakkabilari bile yapisiyordu.Kocatepe terk ediliyordu.Güven Erkaya gemiye yasli gözlerle son bir defa daha bakti.Daha sonra sallara binildi.24 saat içinde Kocatepe çaresizlik içinde Akdeniz’e gömüldü.Sonra uçaklar gidip Baf’i bombaladilar uçaklarin Türk oldugu bundan sonra anlasildi. SONUÇ : 54 sehit (3 subay,14 astsubay,37 er )Kurtulanlar (12 subay ,70 astsubay ve 101 er) NEDEN : Koordinasyonsuzluk,tecrübesizlik ve yanlis istihbaratBir Ingiliz Denizalti Komutani’nin 2.Dünya Savasi sirasinda Londra Amirallik Dairesine çektigi telgraf savas tarihine geçmistir:"eger Atlantik’i tarayan Ingiliz uçaklarindan kurtulabilsem,yarin aksam üssüme salimen varabilirim" Kocatepe olayi,hemen hemen her savasta ve her orduda görülebilinen talihsizliklerden birdir.Gocunacak bir tarafi olmadigi gibi ,saklanmasina ve küllenmesine gerek yoktur.Savas dislisinin hizi arasinda zaman zaman çok küçük bir detay gözden kaçabilir.Önemli bir rapor önemli bir sasirtmaca veya baska nedenlerle zamaninda gereken yere ulasamaz,dolayisiyla degerlendirmelerde küçük de olsa bu hata yapilabilirve en önemlisi ,disli çalistirilmaya basladi mi ,kolay kolay durdurulamaz.Herseyin yarim saat ,kirk dakika içinde olusuvermesi ,kaderin yönünü degistirememistir.Bazi küçük detaylarin savasin gerektirdigi büyük hiz baskisiyla zamaninda yerine ulasmamasi veya düsünülememesi kaderin isini kolaylastirmistir. DERS OLMUSTUR : Zira elde edilen tecrübe paha biçilemez ölçüdedir.nelerin ne zaman ve hangi kosullarda artik bilinmektedir.Akademilerde bu olay gizlenmemeli aksine açikça incelenmelidir.Genelkurmay’in buna benzer olaylardaki garip çekimser ve gizlilik dolu tutumundan vazgeçmesi ve sonuçlari degerlendirmesi Ordu’ya güç katacaktir.NIMET OLMUSTUR : Zira ,Türk uçaklari Kocatepe’ye takilmasalardi,hemen altlarinda bulunan 6. Filo ve Ingiliz Donamasi’na ait ayni tip gemilerin üzerine düseceklerdi.15 bin feetten saatte 700 km. hizla inen pilot için 10-15 milin hesabini yapmak çok güçtür.Olayi basindan sonuna kadar ,bir helikopterden seyreden bir Ingiliz pilotunun sözleri ilginçtir."6.filoya bagli gemilere hücum edebilirdiniz ve asil felaket o zaman dogardi."Türk ordusuna en büyük fayda ,iyi taraflariyla beraber ,böyle anlarda ,varsa aksayan noktalarini düzeltebilmesi için gereken ortami ve firsati saglamakla yapilabilir.
|
©2001 BİRSEY.COM |